]]>

11 Haziran 2011 Cumartesi

Yüce Allah'ın Sonsuz Gücünden Bir Örnek: Kasırgalar

Tayfun, kasırga gibi atmosfer olayları dünya üzerinde sıkça karşılaştığımız afetlerdendir. Bu olaylar sırasında oluşan rüzgarlar; kimi zaman evleri, binaları, barakaları, ağaçları, elektrik direklerini ve insanları savuracak kadar güçlüdür.


• Bu güçlü rüzgarlar nasıl oluşur?


• Son yıllarda kasırgaların sayısının artmasındaki hikmetler nedir?

Kasırga dünyadaki en tehlikeli ve yıkıcı rüzgarlar arasında yer alır. Atlas Okyanusu’nun kuzey kesiminde Haziran-Ekim ayları arasında güney kesiminde ise Eylül ayında yaşanan bu rüzgarlar tropik denizlerin sıcak suları üzerinde meydana gelir. Oluşma mekanizmaları ve etkileri ise Yüce Allah’ın sonsuz gücünü ve insanların bu güç karşısındaki acizliklerini bir kez daha ortaya koyar. Yüce Rabbimiz bu gerçeği biz kullarına şöyle hatırlatır:


“Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp-çalkalanmaktadır. Yoksa gökte olanın üzerinize ‘taş yağdıran (fırtınalı) bir rüzgar’ göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirde Benim uyarmam nasılmış bilip-öğreneceksiniz. Andolsun, kendilerinden öncekiler de yalanladı. Fakat beni inkar (etmelerine karşılık verdiğim azab) nasılmış?” (Mülk Suresi, 16-18)


Kasırgalar Nasıl Oluşur?


Yüce Allah kasırgaların oluşabilmesi için birçok farklı koşulu bir araya getirir. Örneğin kasırgalar her zaman tropik iklim kuşağının geçtiği okyanuslarda meydana gelir. Çünkü kasırgalar ısıyla çalışan bir makineye benzetilebilir. Oluşurken su üzerindeki sıcak ve nemli hava yükselmeye başlar. Bu esnada tropik sıcak havayı alıp küçük bir bölgeye sıkıştırır. Bu ılık hava yükseldikçe, içindeki su buharı da yoğunlaşarak fırtına bulutları ve yağmur damlaları oluşturur. Yoğunlaşma, gizli yoğuşma ısısı denen bir ısı salar. Bu gizli ısı yukarıdaki havayı ısıtır ve yükselmesine neden olur. Yükselen havanın yerini aşağıdan gelen ılık ve nemli okyanus havası doldurur. Bu döngü, gelişmekte olan fırtına bölgesine aşağıdaki okyanustan daha çok rutubetli hava çeker ve sürekli olarak sıcak havayı yüzeyden atmosfere doğru hareket ettirir. Yüzeyden gelen ısı değişimi, bu havanın çevresinde bir merkez etrafında girdap gibi dönen güçlü bir rüzgar oluşturur. Bu döngü, lavabo deliğinden aşağı akan suyun döngüsüne benzer. Ardından, şimşekler ve yağmur oluşur. Yağmur havayı daha da ısıtır ve basıncı azaltır. Rüzgar bu alçak hava basıncının oluşturduğu boşluğu doldurmaya devam eder. Bu şekilde aslında kasırgalar birçok küçük fırtınadan meydana gelir. Bu küçük fırtınaların hepsi bir arada daire şeklinde hareket ederler. Kasırga gücünü arttırdıkça ortasında “kasırga gözü” adı verilen bir boşluk oluşur. Bu noktada yağmur ve rüzgarın şiddeti nispeten daha düşük düzeydedir.


Bir kasırganın oluşabilmesi için pek çok faktörün bir araya gelmesi ve hepsinin ortak olarak çalışması gerekir. Ayrıca oluşan kasırganın alçak basınçlı döngüsü olan sabit merkezli gözü, gözün etrafındaki en hızlı ve en dehşetli rüzgarların olduğu göz duvarı adı verilen bir bölgesi ve son olarak fırtınayı besleyen buharlaşma/yoğuşma döngüsünün bir parçası olan ve gözden dışarı doğru hareket eden gökgürültülü fırtınalı ve yağmur kuşaklarının bulunduğu gibi farklı kısımlarının olması gerekir. Tüm bu alanlar, Yüce Allah’ın yarattığı detay sanatını gösterir. Eğer Rabbimiz dileseydi bu rüzgarların oluşması için hiçbir sebep yaratmaz veya işleyiş mekanizmalarında detaylar meydana getirmezdi. Tüm bu detaylar Yüce Allah’ın Alim (herşeyi çok iyi bilen) isminin bir tecellisi olarak ortaya çıkar. Rabbimiz bu detaylar ile kullarını bir kez daha sonsuz gücü, ilmi ve aklı konusunda düşünmeye davet eder. Rabbimiz, Kuran’ın Al-i İmran Suresi’nde şöyle buyurur:



“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) ‘Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru’.” (Al-i İmran Suresi, 190-191)



Kasırgaların Oluşumunda Yüce Allah’ın Rahmet Tecellileri

Allah dünya hayatında insanlara rahmetinden birçok nimet verdiği gibi cenneti arzu etmeleri için çok sayıda eksiklik ve acizlik de yaratır. Kasırgalar da dünya hayatının geçiciliğini ve eksiklikleri hatırlatmak, Allah’ın gücünü kavramak için büyük bir nimettir. Ayrıca Yüce Allah bu kuvvetli rüzgarların oluşumunda pek çok hikmet yaratır ve kullarına pek çok lütuf ihsan eder.

Kasırgaların Dünyanın Her Yerinde Oluşmaması Yüce Allah’ın Rahmetidir

Kasırga, hortum ya da tayfun gibi kuvvetli rüzgarlar tropikal alçak basıncın 200 kilotonluk enerjiyi açığa çıkarabildiği müthiş “enerji gösterisi” olarak adlandırılır. Bu enerji, Hiroşima’ya atılan atom bombasının yaydığı enerjiden 10 kat fazladır. Ancak Yüce Allah bu muazzam gücün dünyanın her yerinde oluşmasına izin vermez.

Kasırganın oluşum mekanizması ısı farkına dayanır. Bu mekanizma okyanus yüzeyindeki nemli havanın hızla yükselmeye başlaması, soğuk havayla karşılaşması ve bu ılık su buharının yoğunlaşarak fırtına bulutları ve yağmur damlaları oluşturması prensibine dayanır. Asıl büyük olan ısı ve basınç farkı ise Ekvator ve kutuplar arasındadır. Eğer Yüce Allah kasırgaları belli bir bölgede ve bir düzen içinde yaratmış olmasaydı dünya Ekvator’dan kutuplara kadar çok sert rüzgarlara maruz kalırdı.

Kasırgaya eşlik eden rüzgar ve yağmur büyük hasarlara ve can kayıplarına yol açar, kasırgayla birlikte denizlerde dev dalgalar oluşur ve dünyanın her yeri bazen kıyı bölgeleri bile sular altında kalırdı. Kuşkusuz yüzeyinde sürekli olarak şiddetli kasırgaların yaşandığı bir dünya ise, ölü bir gezegene dönüşürdü. Fakat Yüce Allah kutuplar ve Ekvator arasında gerçekleşecek dev hava akımlarını yumuşatır, bunları sadece belli bir bölgede toplar, böylece kullarına sonsuz kudretinden örnek gösterir, rahmeti ile onları korur.

Yüce Allah’ın Bir Rahmeti Olarak Kasırgalar Aniden Ortaya Çıkmazlar. Oluşum Aşamaları İzlenebilir

Kasırgaların sağanak yağmur getiren kümülüs ve kümülinimbüs adı verilen bulutları rüzgar kuşağında sarmal bir şekil almaya eğilimlidirler. Bulutların böyle bir şekil almaları, Yüce Allah’ın kulları üzerindeki rahmetidir. Çünkü bu şekiller radar ekranında görülebilmekte ve böylece olası bir kasırganın gelişi anlaşılmaktadır. Bu da insanlara kasırgaya karşı tedbir almaları için imkan sağlamaktadır. Kara istasyonları, uçaklar ve denizdeki gemiler, radarlar yardımıyla kasırgaları takip ederek gerekirse yolculuğa ara vermekte veya insanların evlerini, yerleşim yerlerini boşaltmaları daha güvenli yerlere gitmeleri tavsiye edilebilmektedir. Yüce Allah dileseydi, insanlar bu güçlü rüzgarların oluşmasını hiçbir şekilde tespit edemeyebilir ve rüzgarlar aniden esmeye başlayarak çok daha fazla mal ve can kaybına neden olabilirdi.

Deniz Suyunun Sıcaklığının Kasırga Vesilesi ile Azalması Yüce Allah’ın Rahmetidir

Bilindiği gibi planktonlar okyanuslardaki besin zincirinin temel halkasıdır ve yeryüzündeki yaşamın devamı açısından da kilit öneme sahiptir. Fakat deniz suyundaki ısınma tabandaki mikrobiyolojik yaşam formları olan besin zincirinin en alt katmanı planktonların ölümüne neden olur. Nitekim El Nino gibi iklimde kısa süreli meydana gelen değişimlerin olduğu dönemlerde plankton sayısının ısınmaya bağlı olarak azalması, balıkların, deniz kuşları ve deniz memelilerinin kitlesel olarak açlıktan ölmelerine neden olmuştur.

Kasırga ise dev bir ”vana” gibi görev yaparak okyanusların tropikal bölgelerinde biriken ısı enerjisinin fazlasını alır. Fırtına dindiğinde deniz suyu soğumuş olur. Deniz suyunun soğuması ise planktonların ölmesini engeller ve denizlerdeki yaşam hiç kesintiye uğramadan, yaşamda hiçbir dengesizlik ve düzensizlik olmadan devam eder.

Sayın Adnan Oktar 25 Nisan 2011 tarihli A9 TV ve Kahramanmaraş Aksu TV röportajında kasırgaların sıklıkla Atlas Okyanusu ve ABD’de oluşmasına Kuran’da işaret edildiğini açıklamıştır:

ADNAN OKTAR: Ya Allah Bismillah. Fussilet Suresi, Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla, şeytandan Allah’a sığınırım. 15. ayet “Ad (kavmin)e gelince;” ABD’ye işaret ediyor; “Ad”, ortasına B koysak, tamam, ABD oluyor inşaAllah. “Ad (kavmin)e gelince; onlar yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve dediler ki: “Kuvvet bakımından bizden daha üstünü kimmiş?” Dünyadaki askeri güç, en büyük devlet biziz diyorlar. “Onlar, gerçekten kendilerini yaratan Allah’ı görmediler mi? O, kuvvet bakımından kendilerinden daha üstündür. Oysa onlar, Bizim ayetlerimizi (bilerek) inkar ediyorlardı.” 16. Ayette ise “Böylece Biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz (felaketler yüklü) günlerde üzerlerine ‘kulakları patlatan bir kasırga’ gönderdik.” Peş peşe Amerika’da büyük kasırgalar oluyor...

Çoğunlukla sadece hafif bir esinti olarak hissettiğimiz rüzgarın, kimi zaman insanları, hayvanları, taşıtları ve hatta evleri hareket ettirecek güçte olması, Allah’ın kudretini gözler önüne sermektedir. Yüce Allah dileseydi tayfun, kasırga, hortum gibi atmosfer olaylarını çok şiddetli ve sık olarak oluşturabilirdi. İnsanlar birinin zararlarını telafi edemeden diğerlerine yakalanabilirlerdi..

Allah her olayda olduğu gibi burada da insanlar üzerindeki korumasını göstermekte; onları ara ara üzerlerine yolladığı fırtınalarla uyarmaktadır. Uyarmaktadır ki; insanlar dünyada ne amaçla bulunduklarını, Allah’ın gücü karşısındaki acizliklerini ve O’na hesap verecekleri günle karşılaşacaklarını unutmasınlar.

“Böylece Biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz (felaketler yüklü) günlerde üzerlerine ‘kulakları patlatan bir kasırga’ gönderdik. Ahiret azabı ise daha (büyük) bir aşağılanmadır. Ve onlara yardım edilmeyecektir.” (Fussilet Suresi, 16)

Kasırgaların Şiddeti ve Sıklığının Artması Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Hadislerde Belirttiği Ahir Zaman Alametlerindedir

Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Kıyametten önce 10 alamet görmeden O, kopmayacaktır. Onuncusu, insanları denize atacak olan kasırga...” (Kıyamet Alametleri, s. 288) hadisi ile ahir zamanda kasırgaların artacağına dikkat çekmiştir. Nitekim Amerikalı meteorolog Chris Landsea 1990’dan itibaren kasırgaların oluşumunu ve şiddetini arttırdığını bildirmiştir. Landsea’ın bilimsel verilerle ispatladığı bu gerçek, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hadisleri ile mutabıktır.

1989 yılında Hugo Kasırgası’nın ABD’ye vermiş olduğu zarar 7 milyar $ ve neden olduğu can kaybı 21 kişidir.

1992’de Andrew kasırgası 43 kişinin ölümüne ve 250 000 kişinin evsiz kalmasına neden olmuştur.

13 Mayıs 1996’da Bangladeş’in batısında meydana gelen fırtınalarda 500 ila 1000 kişi arasında hayatını kaybetmiştir. Aynı fırtınalar 30.000 kişinin yaralanmasına ve 100 bin kişinin evsiz kalmasına neden olmuştur.

1998’in Ekim ayında gerçekleşen Mitch kasırgasında 9 binden fazla kişi öldü. Ayrıca 15 bin kişinin kaybolduğu, 2,3 milyon kişinin de kasırgadan etkilendiği açıklandı.

2004 yılında Charlie Kasırgası Florida üzerinde yıkıcı bir etki yaptı.

Ağustos 2005’te meydana gelen Katrina kasırgası, Mississippi’nin 8 şehrini harap etti, New Orleans’ın %80’i yerle bir oldu ve yaklaşık 2000 kişinin ölümüne neden oldu. 100 milyar dolardan fazla maddi zararın oluşmasına sebep oldu. Kayıp sayısı yaklaşık 35.000 olarak hesaplandı ve yüz binlerce bina yaşanamayacak duruma geldi, yüz binlercesinde ise çok büyük maddi zararlar oldu.

Eylül 2005′te Rita kasırgası Texas-Louisiana hattı yakınında etkili olmuştu.

Kasım 2007’de Bangladeş’i etkisi altına alan ve 250 km hızla esen Sidr Kasırgası, 3200 kişinin ölümü ve büyük bir yıkım ile sonuçlandı. Kasırganın etkisiyle 6 metreyi bulan dalgalar, binlerce evi yerle bir ederken, 1000’e yakın insanın da kaybolmasına sebep oldu. Beş milyon kişiyi etkileyen bu kasırga, yüzyılın en büyük felaketleri arasında sayıldı.

2008’da Myanmar’ı vuran Nargis kasırgasında yüz binlerce kişi kayboldu. Ölü sayısı 10 bini buldu.

2009’da Tayvan’da meydana gelen Morakot tayfununda yüzlerce kişi öldü. Tayfunun verdiği tarım zararının 267 milyon dolar olduğu ifade edildi.

2009’da Ketsana kasırgası Güney Asya ülkelerini yıktı.

Kasım 2009’da Orta Amerika’da etkili olan İda kasırgası 120’den fazla kişinin ölümüne neden oldu.

Mayıs 2010 Agatha kasırgasında en az 73 kişinin hayatını kaybetti.

Temmuz 2010 Alex Kasırgası saatte 150 kilometreye ulaştı.

Eylül 2010’da gücü, saatte 215 kilometre hıza ulaşan, ABD’nin doğu kıyısını tehdit eden Earl kasırgası büyük tahribe yol açtı.

Şubat 2011 Avustralya’da meydana gelen Anthony tayfunu ağaçların kökünden sökülmesine, elektrik direklerinin devrilmesine, 35 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Nisan 2011’de ABD’nin Alabama ve güney eyaletlerinde etkili olan kasırgalar, en az 240 kişinin ölümüyle sonuçlandı.


Saatte 120 kilometrelik bir hızla esen ve hızı 240 km’ye kadar ulaşan kasırgalar, durgun bir merkezin çevresinde adeta dev bir girdap gibi döner. Kasırgaların oluşma mekanizması çok kusursuz bir düzen içinde gerçekleşir. Yüce Allah bu gerçeği bir Kuran ayetinde şöyle bildirir:



“Gece ile gündüzün art arda gelişinde (veya aykırılığında), Allah’ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 5)





sitemiz kez ziyaret edilmiştir.
http://haberanatomi.blogspot.com/